15 Ocak 2013 Salı

bugün canım çok sıkkın...

Günlerden pazar, evde kuzey ile başbaşayız. 2 gün önceden bahsediyorum. Kuzey'in bugün canı çok sıkkındı. Aslında bir kaç gündür böyle. Her istediğini ağlayarak anlatmaya çalışıyor ve ben ağlamasının o an ne için olduğunu anlayamıyorum her zaman. Anladığımda her istediğini yapamıyorum. Yapamadığımda kuzey ağlama krizine giriyor. Bir kaç gündür bu krizlerden öyle yoruldum ki, pes ettim... İstediklerini yapar oldum. Biliyorum bu ağlamalar oğlumu da yıpratıyor. Neyse pazar günümüze geri dönersek, evde zorlu bir çorba içiş operasyonunun ardından, daha fazla dayanamayıp soluğu bahçede aldık. Evimizin önündeki çocuk parkında... Arabaları farkedinceye kadar her şey çok güzel gidiyor ancak arabaları farketmesiyle yola doğru koşturması bir oluyor. Sonrasında aldatmak mümkün değil, yeni bir ağlama krizi... Sonuç, yolun başına koyduğum kuzey aşağıdaki fotoğrafta göründüğü gibi neşe içinde anayola koşturuyor :)


Sonrasında huysuzluğu devam eden kuzey, merdivenleri de tek başına çıkmak konusunda ısrar etti... Erdinç fotoğrafı görünce düşebilirdi diye endişe ettiyse de, adımları çok kararlıydı.






Eve döndüğümüzde biraz uğraştıktan sonra uyudu. Bende biraz rahatlamış hissettim kendimi. Uyandığında Erdinç de eve gelmişti. Kuzey için ıspanak yemeği pişirmiştim, tadına bile bakmadı. Akşam yemeğinde balık olduğunu öğrenen kuzey, hapur hupur keyifle yedi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder